DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara °C
Ankara
°C
°C
°C
°C
°C

BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’ÜN İZİNDEYİZ

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalarda örgütlü Hepimizin Sendikası Grubu 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, eğitim sorunlarına dair çözüm önerileri de içeren bir açıklama yayımladı.

Yapılan açıklamada, emperyalist sistem içerisinde toplumun üreticilikten koparıldığı, üretim dışı yollardan kazanç sağlamanın öne çıkarıldığı koşullar içinde eğitim Cumhuriyet devriminin üretici felsefesinden uzaklaşıldığı vurgulanırken, eğitimin ezberciliğe indirgenilere binaların içine hapsedildiği belirtildi.

Hepimizin Sendikası Grubu’nun 24 Kasım Öğretmenler Günü açıklamasının tamamı:

BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’ÜN İZİNDEYİZ
Cumhuriyet devrimi, kültürel alanda toplumu dönüştürmek için eğitime büyük önem verdi, öğretmenlerin omzuna büyük bir görev ve sorumluluk yükledi. Millet Mektepleri, Köy Enstitüleri gibi tarihe mâl olan önemli kurumlar bu süreçte ortaya çıktı. Cumhuriyet’in eğitim seferberliği romanlara konu olmuştur. Cumhuriyet devrimi ve Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Öğretmenler Cumhuriyet sizden fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” sözüyle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve eğitimden beklentisini ortaya koymuştur.
Öğretmenler Günü olarak kutladığımız, Atatürk’e Başöğretmen unvanının verildiği gibi bu günü, bu tarihsel anlamına, içeriğine uygun olarak ele almalıyız. Bugün emperyalist sistem içinde toplumun üreticilikten koparıldığı, üretim dışı yollardan kazanç sağlamanın öne çıkarıldığı koşullar içinde eğitim Cumhuriyet devriminin üretici felsefesinden uzaklaşmış, ezberciliğe indirgenmiş, binaların içine hapsedilmiştir. Bu koşullar içinde öğretmenler ve öğretmenlik mesleği de tarihsel rolünden uzaklaşmış, uzaklaştırılmıştır, öğretmenlik mesleğinin saygınlığı zedelenmiştir.
Toplumun her alanda yaşadığı çıkmaz arayışa dönmüştür. Eğitimde yaşanan çıkmaz da arayış içindedir. Millî Eğitim Bakanları çeşitli değişikliklerle bu arayışa çözüm arasalar da mevcut sistem içinde çözüm bulunamamaktadır, bulunamaz. Türkiye’nin ekonomiden, eğitime, kültürden sanata, spora her alanda Cumhuriyet devrimlerini tamamlamaya, bunun önündeki engelleri tasfiye etmeye ihtiyacı vardır. Toplum üretici olursa eğitim ve eğitimci de üretici olacak, öğretmenler Cumhuriyet felsefesiyle motive olacak, Cumhuriyet’in kendilerinden beklentisine cevap vereceklerdir.
Hepimizin Sendikası grubunda yer alan öğretmenler olarak Başöğretmen Atatürk’ün izindeyiz, Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’imizin kazanımlarına, Türk milletine bağlıyız. Başöğretmenimiz Atatürk’e Başöğretmenlik ünvanının verildiği 24 Kasım’da eğitimin millî, kamusal, laik, bilimsel olması için mücadele kararlılığımızı bir kez daha ilân ediyoruz.
Türk millî eğitiminde gayrîmillî, emperyalist dayatmalara ve Orta Çağ kalıntısı cemaat/tarikatların çeşitli etki ve müdahalelerine karşı mücadeleyi sürdüreceğiz.
Eğitim temel bir insan hakkı, kamu açısından ise devredilemez, ertelenemez bir görevdir. Tüm özel eğitim kurumları, yurtlar kamulaştırılmalıdır. Eğitimin ticarîleşmesine, sıralama sınavlarına indirgenmesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.
Eğitimde bilim dışı içerik ve uygulamalarla mücadeleyi sürdüreceğiz. ÇEDES gibi hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, hiçbir yararı olmayan uygulamalar kaldırılmalıdır.
Öğrencilerimizin ilgi ve yeteneklerine uygun olarak hayata hazırlanmaları, ülkelerine bağlı, sağlıklı, mutlu bireyler olabilmeleri, geleceklerini belirleyen sıralama sınavı manzumesi içinde heba olmalarına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.
Eğitimde planlama için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bugün sistem atanmamış öğretmen, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen ortaya çıkardı. Öğretmenlerin iş güvencesi tartışılamaz. İş güvencesi kaygısı yaşayan öğretmen mesleğini iştahla yapamaz. Bu nedenle atanmamış meslektaşlarımız için, ücretli, sözleşmeli olarak görev yapan meslektaşlarımız için iş güvencesi, kadro talep ediyoruz, bunun için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Mevcut sistem içinde öğretmenler plansızca açılan eğitim fakültelerinde yetiştiriliyor. Ardından KPSS’ye ardından hiçbir güvenilirliği olmayan mülakata tabi tutuluyor. Son olarak ÖMK 14. Madde ile Millî Eğitim Akademesi’nde ek bir eğitime tabi tutulacaklar. Bu öğretmen yetiştirme ve atama sistemi yanlıştır. Enstitü anlayışı içinde Öğretmen Liseleri yeniden kurulmalı, bu liselere meslekî uygunluk kıstasına göre öğretmen adayı alınmalı, eğitim fakülteleri de öğretmen lisesi mezunlarını almalıdır. Öğretmen yetiştirme modelimiz Köy Enstitüsü, Eğitim Enstitüsü geleneğine dayandırılmalıdır. Atamalar ise herhangi bir sınav olmaksızın kadrolu olarak gerçekleştirilmelidir.
24 Kasım’da Engelli meslektaşlarımıza verilen atama sözünün yerine getirilmesini, atama müjdesinin verilmesini bekliyoruz. Engelli meslektaşlarımızın mücadelesini de sürdüreceğiz.
Tüm mücadelelerimiz üreten, hakça paylaşan, tam bağımsız, demokratik Türkiye mücadelesinin parçasıdır. Tüm meslektaşlarımızın Öğretmenler Günü’nü kutluyor, örgütlü mücadeleye çağırıyoruz. Üreten Türkiye’yi birlikte kuracak, Cumhuriyet devrimimizi tamamlayacağız.
Hepimizin Sendikası Grubu

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.