Hepimizin Sendikası Grubundan ilk madde çıkışı
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalarda örgütlü Hepimizin Sendikası Grubu son günlerdeki yeni anayasa tartışmalarına dair bir açıklama yayımladı. Yapılan açıklamada son dönemde yeni anayasa ile ilgili bazı siyasilerin de dile getirdiği fikirler konusunda uyarılar yapıldı.
HEPİMİZİN SENDİKASI GRUBU’NUN AÇIKLAMASININ TAMAMI:
ANAYASAMIZIN KURUCU İLKELERİNDEN TAVİZ VERiLEMEZ!
Son dönemde yeni anayasa tartışmaları yeniden gündeme geldi. Anayasalar olağanüstü dönemlerin çözümlerini içerir. Türkiye’miz bugün Amerikan emperyalizminden ve onun bölünme dayatmalarından, ekonomide üretimi geri plana iten politikalarından kopma sürecini yaşıyor. ABD/NATO namluları Edirne sınırına dayanmış durumda. Bu koşullarda anayasa tartışmaları emperyalist tehditlere gözümüzü kapamak anlamına gelmektedir.
Yeni Anayasa tartışmaları içinde vatandaşlık tanımını içeren 66. madde ve ana dilinde eğitim talebine yönelik değişiklikler siyasîler tarafından gündeme getirilmektedir. Anayasamızın 66. maddesinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür, ibaresi değiştirilmek istenmektedir. Oysa bu tarif, kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün tarif ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir, tarifiyle uyumludur. Türklük bu tariflerde etnik kimlik değil siyasî ve hukukî bir kimliktir. Bu tariften vazgeçmek kapsayıcılık değil tersine bölücülüktür.
Anadil, ülkede yaşayan halkın ortak anlaşma dilidir. Türkiye’de anadilimiz Türkçedir ve eğitim-öğretim anadilimiz Türkçe ile yapılmaktadır. Ana dili, kişilerin annelerinden, çevrelerinden öğrendikleri dildir. Ana dili etnik dildir. Türkiye’de ana dilinde eğitim talebi sıklıkla demokratik bir hak gibi gündeme getirilmekte, kimi siyasîlerimiz bu taleplere olumlu yaklaşmaktadır. Vatandaşlık tanımını hedef alan ve ana dilinde eğitimi içeren anayasa tartışmaları Türkiye’de bölünmeye hizmet eder. Bu talepler emperyal planlarla örtüşmektedir.
Terörsüz Türkiye hedefiyle vatandaşlık tanımında değişiklik ve ana dilinde eğitim talepleri çelişkilidir. Ülkemizi yöneten hükümet terörsüz Türkiye’den öte birleşen Türkiye hedefine odaklanmalıdır. Tüm siyasî partilerimiz anayasanın ilk dört maddesi yanında onu tamamlayan 42, 66. maddelerin de değiştirilmeyeceğini açıklamaladırlar.