KEMAL KILIÇDAROĞLU BATI’YA KAYITSIZ ŞARTSIZ TESLİM OLMUŞ DURUMDA!

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalarda örgütlü Hepimizin Sendikası Grubu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “eğitim sisteminin merkezi olmayan bir yapıya dönüştürülmesi” gerektiğini ifade ettiği açıklamaya tepki gösterdi. Yapılan açıklamada “Türk Milli Eğitimi’nin ideolojisi ve siyaseti tektir! O da Atatürkçü Düşünce Sistemini esas alan aydınlanma programıdır.” denildi. Ayrıca başta Eğitim İş olmak üzere tüm sendikaların bu teslimiyetçi programa tavır almaları gerektiği dile getirildi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
KEMAL KILIÇDAROĞLU BATI’YA KAYITSIZ ŞARTSIZ TESLİM OLMUŞ DURUMDA!
Türkiye önümüzdeki pazar günü seçime gidiyor. İttifaklar ve siyasi partiler seçim programlarını vaatlerini çeşitli ortamlarda açıklıyorlar.
Sistem partilerinin seçime yönelik yaptığı açıklamalarında adeta “lütfen beni görün, ben size bağlıyım” dercesine Batı’ya teslimiyetin sınırları sonuna kadar zorlanıyor.
Bölücü terör örgütü PKK’nın yönetici kadrosundan ve meclisteki uzantısından tam destek alan Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada siyasetten arındırma görünümüyle Milli Eğitim Bakanlığı’nın tıpkı Merkez Bankası gibi özerk bir yapıya kavuşturulacağını açıkladı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaat ettiği bu programın Avrupa Birliği tarafından 2002 yılında Türkiye’ye dayatılan program olmasına şaşırmıyoruz. Söz konusu raporda şöyle denilmektedir;
“Hükümet, reform tedbirlerinin temel ve mesleki eğitimde etkili bir biçimde uygulanması yönündeki çabalarını sürdürmelidir. Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığının kurumsal kapasitesinin artırılması, eğitim sisteminin merkezi olmayan bir yapıya kavuşturulması, müfredat ve eğitim tekniklerinin gözden geçirilmesi ve işgücü¸ piyasasının ihtiyaçları ile mesleki okul mezunlarının sahip olduğu vasıflar arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi, eğitim sisteminin verimliliğinin artırılması bakımından çözülmesi gereken meseleler olarak varlığını sürdürmektedir.” (bkz. AB 2002 Türkiye İlerleme Raporu, s.91)
PKK destekli Millet İttifakı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Birliği’nin başka bir bölücü ve yıkıcı dayatması olan Yerel Yönetimler Özerklik şartındaki çekinceleri kaldırmayı vaat ettiği gibi, milli eğitimi de özerklik adı altında emperyalist müdahaleye açma mesajı ile Batı’ya bir kez daha selam çakmaktadır. 2001 yılında Avrupa Birliği’nin Türkiye temsilciliğini yaparken ülkemizin milli kuvvetleri tarafından yerli işbirlikçileri ile beraber suçüstü yakalanıp geldiği yere postalanan Karen Fogg’un “Türk gençliğinin milli değerlerden uzaklaştırılması gerektiği” talimatının yerine getirileceği sözü bu kez Kemal Kılıçdaroğlu tarafından verilmektedir.
Türk Milli Eğitimi’nin ideolojisi ve siyaseti tektir! O da Atatürkçü Düşünce Sistemini esas alan aydınlanma programıdır. Bunu ağızlarına alamayanlar iş birliği halinde oldukları bölücü ve yıkıcı yapılarla ortak programa sarılmışlardır.
Başta Eğitim-İş Sendikası olmak üzere tüzüklerine Tam Bağımsız Türkiye hedefini yazan tüm emek örgütlerini Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu teslimiyetçi programına tavır almaya çağırıyoruz.
Sistem partileri tarafından üzerine basıla basıla “tarihimizin en önemli seçimi” denilse de dünya 14 Mayıs’tan sonra da dönmeye devam edecektir.
Önümüzdeki pazar günü yapılacak olan seçimde halkımıza dayatılan seçeneklerin Türkiye’nin ve emekçilerin sorunlarının üstesinden gelecek bir çözümleri bulunmuyor. Türkiye bu zor dönemden kendi çözümünü yaratarak çıkacaktır.
Hepimizin Sendikası Grubu