“Yalnızca Olcay öğretmenin değil, haksızlık karşısında dik duran tüm eğitim çalışanlarının yanında olmaya devam edeceğiz!”
Ankara’nın Çankaya ilçesindeki bir okulda görev yapan Olcay Kete, herhangi sebeb gösterilmeksizin görev yeri değişikliği ile Mamak ilçesindeki bir okula sürgün edildi.
Okul müdürünün daha evvel kendisi hakkında gizli saklı şekilde tuttuğu keyfi tutanaklarla baskı altına alınıp sindirilmeye çalışıldığını, bu tür baskıların kendisini asla yıldırmayacağını ve sonuna kadar mücadele edeceğini ifade eden öğretmen Olcay Kete, sürgün kararını mahkemeye taşıyacağını belirtti.
Konu ile ilgili Eğitim-İş Ankara 2 Nolu Şube bir basın açıklaması yaptı. Eğitim-İş Ankara 2 Nolu Şube başkanı Mehmet Ali Güler, “Bizler savaş meydanından ayağının tozuyla maarif kongresine katılan, sınıfta öğretmenin arkasında duran büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenleriyiz. Yalnız Olcay öğretmenin değil haksızlık karşısında dik duran tüm eğitim çalışanlarının yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.
Eğitim-İş Ankara 2 Nolu Şube’nin açıklaması şu şekilde:
Değerli Basın Mensupları,
Bugün Eğitim iş sendikası üyesi bir öğretmenimizin görev yerinin isteği dışında değiştirilmesi nedeniyle buradayız. Halk arasındaki tabiriyle “sürgün” edildi. Bir eğitimcinin sürgün edilmesine giden süreci kamuoyu ile paylaşmamız gerektiğini düşünüyoruz.
Öncelikle şunu belirtelim ki görev yeri değişikliğine gerekçe gösterilen soruşturma henüz tamamlanmamış ve üyemize herhangi bir ceza verilmemiştir.
Ancak Olcay öğretmen suçlu görülmüştür. Suçu nedir derseniz; angarya görevlere, mesai saati dışında yapılmak istenen toplantılara karşı çıkmak, adaletli bir ders programı yapılmasını istemek, huzurlu bir çalışma ortamı yaratılması için okul idaresinin üzerine düşeni yapmasını istemek ve yönetmelikte olmayan “nöbetçi amir” uygulamasına karşı çıkmak gibi ağır suçları var. Bütün bunların üzerine nöbete 6 dakika geç kalması bahane gösterilerek soruşturma açılmıştır.
Ankara’nın orta yerinde olmasına rağmen güvenlik riskleri altındaki bir okul bahçesinde her iklim koşulunda aralıksız nöbet tutan öğretmenlere teşekkür etmeyi değil de 6 dakika geç kalmasını bahane ederek soruşturma açmayı tercih eden yöneticileri kınıyoruz.
Öğretmenimiz için, nöbete geç gelmek, okul düzenini bozmak ve okul müdürüne sesini yükseltmek gibi üç ayrı suçtan uyarı, kınama ve maaş kesim cezası aynı anda önerilmiştir. Bu arada bize ulaşan bir başka öğretmenimiz bizimle ilginç bilgiler paylaştı. Birkaç yıl önce aynı gerekçe ile başlayan bir soruşturma sonucu Olcay öğretmenimiz gibi kendisinin de görev yeri değiştirilmiştir. Bu noktaya kadar bir sorun yok. Ancak her iki soruşturma aynı okul müdürünün muhakkiklik yapmasıyla sonuçlanmış ve ne tesadüftür ki her iki öğretmenimiz de aynı okullara gönderilmişlerdir. Okulda ifadesine başvurulan öğretmenlerin de büyük kısmı ortaktır. Bu benzerliklerin araştırılması gerektiği düşüncesiyle bu konuda da bir başvurumuz olacaktır. Okulda benzer soruşturmalar yapılmış mıdır? Bu soruşturmalar usulüne uygun yapılmış mıdır? Bu soruların yanıtını mahkeme sonucunda öğreneceğiz.
Her gün yurdun dört yanından gelen haberler bize gösteriyor ki öğretmenin sesini yükseltmesi istenmiyor. Haksızlık karşısında sussun, yanlışa yanlış demesin isteniyor. Bu soruşturmanın açıklaması budur.
Peki sözlerimizle yaptıklarımız çelişirse öğrencilerimizin karşısına nasıl çıkacağız? Nasıl örnek olacağız? Bunun için yalnız Olcay öğretmen değil, on binlerce Eğitim iş üyesi bedel ödemeye hazırdır.
Bizler savaş meydanından ayağının tozuyla maarif kongresine katılan, sınıfta öğretmenin arkasında duran büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenleriyiz. Yalnız Olcay öğretmenin değil haksızlık karşısında dik duran tüm eğitim çalışanlarının yanında olmaya devam edeceğiz.
Mehmet Ali GÜLER
Eğitim iş Ankara 2 Nolu Şube Başkanı
(Basın açıklamamız salgın nedeniyle şubemizde gerçekleştirilmiştir)