EĞİTİM-İŞ’TE BÖLÜCÜLÜĞE KARŞI TAVIR – SON
Hepimizin Sendikası Grubu ise 20 Ocak 2020 Tarihinde Eğitim-İş Genel Kurulunda onanan ihraç kararını yargıya taşıdı. 10 Kasım 2020 tarihinde Türk Yargısı Hem usul hem esastan ihraç kararını mahkûm etti. Türk Milleti adına Türk Yargısının verdiği karar ders niteliğindedir. ‘’Herhangi bir sendika içinde örgütlenmenin anayasa ile güvence altına alınmış ifade özgürlüğünü daraltacağını kabul etmek mümkün değildir. Yapılan açıklama da davalı sendika veya davalı sendikanın bağlı bulunduğu konfederasyon adına değil “Hepimizin Sendikası” adındaki bir grup adına olduğu gibi, açıklamada davalı sendikanın 3.maddesinde yazılı amaçlarına aykırı bir husus da mevcut değildir.’’ Hepimizin Sendikası Grubu yürüttüğü haklı mücadele ile sadece bugüne değil sendikal mücadeleye de katkı sağlayacak içtihat kazandırmıştır. Eğitim-İş Merkez Yönetimi ise yargı kararına itiraz ederek, istinaf mahkemesine gitme yolunu seçti. İstinaf mahkemesi yargı kararını onayladı. Ancak Eğitim-İş Merkez Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu ideolojik tasfiyede kararlıydı. Diyarbakır Anneleri Ziyaretine giden 7 yiğit vatansever, devrimci arkadaşımızı tekrar Diyarbakır Anneleri Ziyaretiyle ilişkili açıklamalar nedeniyle bir sayfalık bir kağıt parçasına dayanarak ihraç istemiyle disipline verdiler. Bu defa savunmalarını bile almaya gerek görmeyen Merkez Disiplin Kurulu tekrar ihraç kararı verdi. Merkez Disiplin Kurulu, savunma almadan ihraç kararı aldığı ifşa edilince, ihraç kararının üzerine savunma istedi. Hukuk rezaleti öyle korkunç bir duruma gelmişti ki ulusal basında MYK ile MDK bu rezaletin sorumluğunu birbiri üstüne atıyorlardı. Savunulacak bir yanı olmayan bu hukuk rezaletinin üstünü örtmek için Eğitim-İş 2017-2021 Çalışma Raporunda savunma almadan verdikleri ihraç kararını koyamayacaklardı bile.
Diyarbakır Anaları’na Destek Ziyareti Eğitim-İş’ten ihraç edilmeye çalışılırken yaşanan hukuk rezaleti bir tesadüf değildir. Diyarbakır Eylemi Eğitim-İş’i dizayn etmek isteyenlerin, kuruluş çizgisini yok etmek isteyenlerin maskelerini düşürmüştür. Maskeleri düşenler paniğe kapılmış elleri ayaklarına dolanmıştır.
Eğitim-İş’in vicdanı olan Eğitim-İş’liler bilmelidir ki;
28-29 Ağustos 2021 Tarihinde yapılacak olan Eğitim-İş 6. Olağan Genel Kurulu sadece Diyarbakır Anneleri’nin değil Eğitim-İş Kuruluş Çizgisinin ihracının tekrar oylanacağı tarihi bir genel kurul olacaktır.
Eğitim-İş’in bölücülüğe ve Amerikan Emperyalizmine karşı tavrını yok etmek isteyenlere,
Eğitim-İş’i KESK’leştirmeye çalışanlara,
Eğitim-İş’i kendi siyasi ikballeri için dizayn etmeye çalışanlara,
PKK’nın siyasi ayağı HDP’ye karşı yapılan eylemi tasfiye etme çalışanlara,
Türkçe Eğitim ifadesini Eğitim-iş Broşürüne yazmayı ‘’unutanlara’’,
Türkçe Eğitim’in Tüzüğümüze eklenmesini istemeyenlere
Seçil Öğretmen’e, Eren’e, Fırat’a sahip çıkmayanlara
…
Ders verilmesinin günü çoktan gelmiştir. Eğitim-İş ya bu kumpası çökertecek ya da bu kumpasla çökecektir.
Yazı dizisini Hepimizin Sendikası Grup Sözcüsü Sayın Ayla Erdem’in 20 Ocak 2020 İhraç Genel Kurulundaki Konuşmasına başladığı Nazım Hikmet’in Şiiriyle Bitiriyorum. Bu şiirle tüm Eğitim-İş’lileri, Eğitim-İş’e kurulan bu kumpasın çökertmek için yürüyüşümüze davet ediyoruz.
Yürümek;
Yürümeyenleri
Arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
Havaları boydan boya yarıp ikiye
Bir Mavzer Gözü gibi
Karanlığın gözüne bakarak
Yürümek
Yürümek;
Dost omuzbaşlarını
Omuzlarının yanında duyup,
Kelleni orta yere
Yüreğine yumruklarının içine koyup
Yürümek
Yürümek;
Yolunda pusuya yattıklarını,
Arkadan çelme attıklarını
Bilerek
Yürümek…
Yürümek;
Yürekten
Gülerekten
Yürümek… *
Uygar SUNAL
Eğitim-İş İzmir 1 Nolu Şube ve Manisa Şube Eski Örgütlenme Sekreteri