Yol Ayrımı
Paris’te Siyasal Bilgiler Okudu.
Üniversite’de ders verirdi.
Üniversitedeki işine son verildi.
*Ülke sorunlarının silahla değil siyasetle çözülmesi gerektiğini savunurdu.
*Beklenen tek şey var barış, böylelikle tüm dertler bitecek, en azından ekonomik rahatlama gelecek. Açlık yoksulluk yakamızdan düşecek, diyordu.
*Silahla sorun çözmeyi bu devirde ilkel buluyordu.
*Avrupa Devletleriyle uzlaşmayıp kafa tutanlar, siyasetten anlamayan cahiller, lisede bile yeterli eğitim almamış başı bozuklar ve bu zavallı millete yazık ediyorlar ve devleti felakete sürüklüyorlar, diyordu.
*Avrupa medeni, onunla uzlaşmadan, onun desteğini almadan hiç bir sorunun çözülme imkanı yok diyordu.
Gazetede düzenli yazıları yayımlanıyordu.
Fakat Gazetesi kapandı.
Adını vatan şairi Namık Kemal’e sevgisinden dolayı Kemal koymuştu babası…Adı Ali Kemal’di.
Zaferden sonra vatan hainliğinden İstiklal mahkemesinde yargılanacaktı ancak tutuklanamadan linç edildi.
Ali Kemal’de kendini vatansever, ilim irfan sahibi, aklı selim olarak tanımlardı ve dürüstçe gerçekleri söylediğini yazardı.
Ali Kemal’in yazılarını okuyorum da altına Ali Kemal yazmasam beğenecek ne çok insan olur diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Hem de kendine Atatürkçü diyen ne çok insan Ali Kemal’in fikirlerini beğenir acaba…
Nedir bu Ali Kemal gibi Avrupa’dan medet umar hal ve tavır ? anlamak mümkün değil.
Avrupa Konseyi Srebrenitsa’daki kadın ve çocukları korudu mu ? Suriye’deki ve Irak’taki ve Afganistan’daki, Yugoslavya’daki ve Kıbrıs’taki kadın ve çocukları korudu mu da şimdi bir Avrupa Konseyi sözleşmesi yırtıldı diye feryat figan ediliyor. İki yüzlü AB ve ABD’nin bize parmak sallamasına tek tepki göstermiyor kimileri…
Atatürkçü olduğunu söyleyip Ali Kemal gibi düşündüğünüzü ve davrandığınızı fark ettiyseniz bir yol ayrımdasınız demektir. Çünkü hem Mustafa Kemal’in Askeri hem Ali Kemal olunmaz…
Uygar Sunal