CEMAAT YURTLARI KAPATILSIN!

CEMAAT YURTLARI KAPATILSIN!

Cemaatlerin en önemli kitlesi yoksul halk kitlesi ve yoksul ailelerin çocuklarıdır. Neoliberal politikalar ne kadar uygulanmışsa cemaat ve tarikatlar o kadar yuvalanmış ve gelişme alanı bulmuştur. Demek ki, halkçı ve kamucu bir ekonomi yoksa cemaat, tarikat ve terör örgütlerine gün doğuyor.

Salgın sürecinde eğitimde var olan fırsat eşitsizliği derinleşti. Maalesef, MEB bu konuda gerekli adımları atmakta yetersiz kaldı. Dağıtılacağı söylenen tablet/bilgisayarların kaç öğrenciye ulaştırıldığı ve hâlâ kaç öğrencinin tablet/bilgisayar ve interneti olmadığı için uzaktan öğretim faaliyetlerine katılamadığı belli değil. Konuyla ilgili Bakanlık verileri açıklanmadı. Bakanlığın gerekli adımları yeterince atamaması, alt yapı eksiklikleri nedeniyle öğrenciler ve aileler adeta kaderine terk edildi. İmkânı olanlar uzaktan öğretimden yararlanıyor, özel ders yoluyla takviye ediyor.

Ya İmkânı Olmayanlar?

İmkânı olmayan öğrencilere Bakanlığımız henüz imkân sağlayamadı. İnternet alt yapısı olmayan köylerimiz var. İnterneti, tableti/bilgisayarı olmayan on binlerce aile ve öğrenci var. Cep telefonunun sınırlı internet paketinden girdiği için tüm derslere katılamayan öğrenciler var. Birden fazla çocuğuna ayrı ayrı tablet/bilgisayar sağlayamayan aileler… Cemaatler açmış kollarını bekliyor. Salgın döneminde okullar kapalı, ama Kuran-ı Kerim Kursu adı altında bazı cemaat yurtları öğrencileri topluyor. Yoksul aileler de internet, bilgisayar hatırına çocuklarını gönderiyor. Bakanlık ilgisiz, aileler çaresiz olunca çocuklar mecburî olarak cemaatlere sığınıyor. Salgın nedeniyle okulları kapatan Bakanlık yurtlarda Kuran-ı Kerim Kurslarına nasıl izin veriyor? Bu yurtlar denetlenmiyor mu? Bu tür yurtlarda salgın tedbirleri alınmış mı, belli mi?

İmkânı olmayan çocuklarımız için tablet ve internet temin edilene kadar gezici EBA sınıfları seferber edilmeli, okulların EBA sınıfları kullanılmalıdır. İl ve ilçelerde  Eğitim Seferberlik Komisyonu kurularak öğrencilerin ulaşımı polis, zabıta ve jandarma nezaretinde kamu araçlarıyla sağlanmalıdır.

Öğrencilere sahip çıkmak, vatanseverliğin gereğidir. Onların eğitim hakkı anayasamızın 42. maddesiyle güvence altındadır. Millî Eğitim Temel Kanunu’nun fırsat ve imkân eşitliği ilkesi de öğrencilerimize eğitim imkânı sunulmasını gerektiriyor.Çocuklara sahip çıkmak yarınlarımıza, vatanımıza sahip çıkmaktır. Onları denetimsiz, ne idüğü belirsiz yapılara teslim etmeyelim.

Zafer İncebacak